Ekonomiye Corona Ayarı. 100 Milyarlık Paket Devreye Giriyor

Son Dakika Haberi… Reis Corona Ekonomik Paketini Açıkladı… Ekonomiye 100 Milyarlık Corona Dopingi Geliyor…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin merakla beklediği corona virüsü toplantısı sonrasında çok önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında, “Mecburiyeti olmayan hiçbir vatandaşımız, tehdit ortadan kalkana kadar, evinden çıkmamalı, kimseyle temas etmemelidir” dedi. Erdoğan ayrıca 76 yaş üstü emekli vatandaşların eğer isterlerse emekli maaşlarını evlerinden alabileceklerini söyledi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı ardından yaptığı açıklamalar:

Aziz milletim, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla, hasretle selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında Çanakkale Deniz Zaferi’mizin 105’inci yıl dönümünde aziz şehitlerimizi hürmetle yad ediyorum. Asırlardır ülkemizin bağımsızlığı için canlarını feda eden bütün şühedaya, terörle mücadelede, 15 temmuz’da ve sınır ötesi harekatlarımızda şehit düşen tüm güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. İstiklal Savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına da burada rahmetle yad ediyorum. Rabbim şehitlerimizin makamlarını ali, mekanlarını cennet eylesin.

Aziz milletim, değerli basın mensupları; insanlık tarihi boyunca her dönemde salgın hastalıklar ve tabii felaketler çok ciddi can kayıplarına yol açmıştır. Tarih kitaplarında Avrupa nüfusunun üçte biri ile üçte ikisi arasında bir bölümünün ölümüyle sonuçlanan salgın hastalıklardan söz ediliyor. Aynı şekilde kendi tarihimizde de İstanbul nüfusunun yarısına yakınının hayatını kaybettiği salgınlarla ilgili bilgilere rastlıyoruz. Dünyada ağır sonuçları olan salgınlar aynı zamanda büyük siyasi sosyal ekonomik dönüşümlerin de tetikleyicisi olmuştur. Osmanlı’nın Avrupa’nın fethi gibi insanlık tarihine damga vuran pek çok hadisede bunun izlerini görmek mümkündür.

Dünyamız 2012 yılında SARS ve MERS adlı salgın hastalıklarla mücadele etmiştir. Dünyamız 2009 yılındaki domuz gribi, 2014’teki ebola salgını, 2016’daki zika virüsü gibi tehditlerle yüzleşmişti.

Şu anda dünyada insan ölümlerin yol açan hastalıklar arasında bu tür salgınların payı oldukça düşüktür. Ancak önüne geçilmediği takdirde kitlesel ölümlere yol açma tehlikesi hala vardır. Özellikle son aylarda hep birlikte şahit olduğumuz gelişmeleri bu perspektiften değerlendiriyoruz. Ne tür sonuçlar ortaya çıkaracağını henüz bilemiyoruz. Sanayileşme ve bilgi devrimleriyle şekillenen bugünkü dünyanın nasıl bir geleceğe evrileceğini kestirmek şu anda zordur. Ancak artık hiçbir şeyin eskisi gibi gidemeyeceği de açıkça ortadadır. Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye’nin bu fotoğrafı, özellikle kendi içinde avantajlı bir yerde durdurarak oraya bunu döndürmesi şart. Özellikle son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır. Dengeli politikalar, özel sektörün üretim gücünü desteklerken, diğer yandan eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi alanlardaki hizmetlerin kamu garantisiyle kesintisiz sürmesini sağlamıştır.

Batı ülkeleri ise yıllarca tüm temel kamu hizmetlerini görünüşte özel sektöre terk ederek, ama aslında başından savarak vatandaşını adeta sahipsiz bırakmıştır. Liberalizmin en hararetli savunucusu olan Avrupa ülkeleri bugün hastanelerini ve diğer hizmet kurumlarını devletleştirmeye başladı. İnsan hakları savunuculuğunu bırakmayan kimi ülkelerin de ‘ölen ölür kalan sağlarla devam ederiz ‘anlayışıyla hareket ettiğini görüyoruz.

Bunun için büyük ve güçlü Türkiye hedefimize 2053 ve 2071 vizyonlarımıza olan bağlılığımızı artırarak hep birlikte daha çok çalışacağız. Dünyanın yöneldiği istikamette önceden mesafe kat etmiş bir ülke olarak inşallah 21’inci asrı Türkiye’nin asrı haline getireceğiz.

“3 HAFTAYLA SINIRLI TUTABİLİRİZ”

Açıklanan tedbirlere hep birlikte hassasiyetle riayet edersek, evde kalma süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz.

Bu süreçte en çok hassasiyet göstermemiz gereken husus, bireysel temizliğimize ve diğer insanlarla olan mesafemize dikkat etmektir.
Bilim insanları, KOVİD-19 virüsüne karşı en etkili tedbirin temizlik olduğu konusunda hemfikirdir.

Hem inancımızda, hem kültürümüzde, kalp temizliği yanında vücut temizliği, hane temizliği, çevre temizliği de çok büyük önem taşır.
Temizliğin imandan geldiği öğüdüne uygun şekilde, günde 5 vakit elini, yüzünü, ağzını-burnunu, kollarını, başını, ayaklarını yıkayan kişi, İslami olarak da, tıbbi olarak da en ideal temizliği yapan kişidir.

76 YAŞ ÜSTÜ EMEKLİLER MAAŞLARINI EVDE ALABİLECEK

Yalnız yaşayan 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanmasında, devlet kadar, yakınlarına ve komşularına da görev düşüyor.
Bu insanlarımıza hep birlikte yardımcı olarak, süreci suhuletle geçirmelerini temin etmeliyiz.
Kamu bankalarımız 76 yaş üzeri emeklilerimizin maaş ödemelerini, isterlerse evlerinde yapacaklar.
Huzurevlerimizdeki doktor sayısını da artırarak, yaşlılarımızın sağlığını daha yakından takip edeceğiz.

Bir diğer önemli konu, sağlık sistemimizi güçlü bir şekilde ayakta tutmaktır.
Bunun için, sağlık kuruluşlarımızın üzerine binecek yükü hafifletmemiz gerekiyor.
Vatandaşlarımızdan, hayati olmayan sağlık sorunlarına, mümkün olduğu kadar aile hekimleri vasıtasıyla çözüm aramalarını özellikle rica ediyorum.

Unutmayınız, salgın hastalık durumlarında hastaneler, aynı zamanda virüs bulaşma ihtimali en yüksek yerler haline gelmektedir.
Yüksek ateş, kuvvetli öksürük ve nefes darlığı gibi hastalık belirtileri ortaya çıkan vatandaşlarımız ise, paniğe kapılmadan, öncelikle Sağlık Bakanlığımızın ALO 184 hattını aramalıdır.

“TÜM SAĞLIK PERSONELİMİZE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”

Buradan yapılacak yönlendirmeye göre hareket edilmesi halinde, sağlık kurumlarımızdan en yüksek verimle istifade edebiliriz.
Bu vesileyle takdire şayan bir fedakarlıkla ve sabırla görev yapan tüm sağlık personelimize şükranlarımı sunuyorum.
Yaşadığımız bu kritik süreçte, gıda, temizlik, su, iletişim ve diğer temel ihtiyaçların kesintisiz devam ettirilebilmesi için üretimden lojistiğe kadar her türlü tedbiri aldık, alıyoruz.

KOVİD-19 hastalığına karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarını da tüm hızıyla devam ettiriyoruz.

Ar-Ge çalışmalarını yürüten Sanayi ve Teknolojimiz Bakanlığımız, bu konudaki tüm önemli araştırmacıları ve kurumları bir araya getirdi.
Tanı kiti konusunda çok iyi bir üretim potansiyelimiz var.

Önceki gün Almanya, Fransa, İngiltere liderleriyle, dün de İtalya Başbakanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde, ülkemizin bu salgın hastalık konusunda muhataplarına yapabileceği katkıları da ele aldık.

Salgın ilk başladığında Çin’e de tıbbi malzeme desteği vermiştik.

Aynı şekilde Türkiye olarak biz de bu ülkelerin tecrübelerinden istifade edeceğiz.

Ekonomi yönetimimiz ve ilgili kurumlarımız, tüm iş dünyasının taleplerini ve ön görülerini toplayarak, hazırlıklarını yaptı.

Karşımızdaki fotoğrafa göre bir yol haritası hazırladık.

Son yıllarda ekonomimizi hedef alan saldırılara karşı verdiğimiz mücadele sayesinde, küresel türbülanslara karşı güçlü bir bağışıklık sistemi geliştirdik.
“DAHA ÖNCE ÖRNEĞİ GÖRÜLMEMİŞ BİR SÜREÇ”

Şimdi bu 2 aylık direnme sürecini de en iyi şekilde atlatacağımıza inanıyoruz.

Daha önce örneği görülmemiş bir süreç yaşıyor olduğumuz için, hasarın boyutları kestirilemiyor.
Bunun için bizim tüm senaryolara hazırlıklı olmamız gerekiyor.

Ancak, bu dönemde de gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışan bir ülke konumunda bulunduğumuz bir gerçektir.
Hindistan Borsası’nın yüzde 18, Japonya’nın yüzde 20, Amerika’nın yüzde 21, İngiltere’nin yüzde 22, Almanya’nın 26, İtalya’nın yüzde 32 değer kaybettiği 28 Şubat-16 Mart tarihleri arasında, bizim kaybımız yüzde 17’de kaldı.

“EKONOMİMİZ İÇİN KORUMA KALKANI OLACAK BİR PAKETİ DEVREYE ALIYORUZ”

Aynı tarihlerde Türk Lirası olarak da, gelişmekte olan ülkelerin hepsinden daha iyi bir direnç gösterdik.
Şimdi ekonomimiz için koruma kalkanı olacak bir paketi devreye alıyoruz.

Dün Merkez Bankamız piyasalar açısından oldukça önemli bazı adımları atarak, likidite sıkıntısı yaşanmayacağının garantisini ortaya koydu.
Bu kapsamda Merkez Bankamız, ihracatçımız için de çok önemli uygulamalar başlattı.

Nisan, Mayıs ve Haziran ayı vadeli açık reeskont kredi anapara ve faiz ödemeleri Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ertelenerek, azami vade 1 yıl uzatıldı.

Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında vadesi dolan reeskont kredilerinin taahhüt kapama süresi de yine 1 yıl uzatıldı.
Böylece, ihracatçımız bu süreçteki belirsizliği böylece rahat bir şekilde atlatabilecek.
En büyük önceliğimiz üretim ve istihdamın sekteye uğramamasıdır.

İnşallah bu süreçten, kamu-özel sektör dayanışması ile daha da güçlenerek çıkacağız.

“ÖN ŞARTIMIZ İSTİHDAM KAYBINA YOL AÇMAMALARIDIR”

Birazdan açıklayacağımız paketteki imkanlardan istifade edecek firmalar için ön şartımız, istihdam kaybına yol açmamalarıdır.
Finansal kurum ve kuruluşlarda kredi limiti olan firmaların, likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin hızlıca karşılanması, ayrıca kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi önemlidir.

Finans kuruluşlarından, bu ortamda istihdamın muhafazası ve ekonomik büyümenin sürdürülmesi için kredi şartlarının esnetilmesine yönelik adımlar bekliyoruz.

Tüm finans kuruluşların; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma uygulamalarından özenle kaçınmasını istiyoruz.

Bunun yanında, kurumsal firmaların, KOBİ’lerin, bireysel kesimin, geçici iş ve ciro kaybı veya benzeri nedenlerle gelir kaybı yaşayanların, kredi borçlarıyla ilgili taksit, öteleme, yapılandırma, düzenleme taleplerine süratle ve olumlu cevap verilmelidir.

Türkiye Bankalar Birliğinin bu konuda aldığı tavsiye kararına, tüm finans kuruluşlarının uyacağına inanıyoruz.

Biz de bu süreci yakından takip edeceğiz.

100 MİLYAR LİRALIK EKONOMİK İSTİKRAR KALKANI PAKETİ

Ekonomik İstikrar Kalkanı adını verdiğimiz bir paketle, KOVİD-19 salgınının etkilerini azaltmak için toplamda 100 milyar liralık bir kaynak setini devreye alıyoruz.

Bu çerçevede devreye sokacağımız tedbirler şunlardır:

1- Perakende, AVM, Demir-Çelik, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema-Tiyatro, Konaklama, Yiyecek-İçecek, Tekstil-Konfeksiyon ve Etkinlik-Organizayon sektörleri için Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerini 6’şar ay erteliyoruz.

2- Konaklama vergisini Kasım ayına kadar uygulamayacağız.

3- Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemelerini Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için 6 ay süreyle erteledik.

4- İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranını yüzde 18’den yüzde 1’e indiriyoruz.

5- KOVİD-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay öteleyecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlayacağız.

6- İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği vereceğiz.
7- Bu dönemde işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçlarının, Nisan, Mayıs ve Haziran anapara ve faiz ödemelerini 3 ay süreyle ve faizsiz olarak erteleyeceğiz.

8- Kredi Garanti Fonu limitini 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkartacak, kredilerde önceliği gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere vereceğiz.

9- Vatandaşlarımız için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi paketleri devreye alınmasını teşvik edeceğiz.

10- 500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarını yüzde 80’den yüzde 90’a çıkartacak, asgari peşinatı yüzde 10’a düşüreceğiz.

11- Virüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notu düşülmesini sağlayacağız.

12- Asgari ücret desteğini devam ettireceğiz.

13- Mevzuatımızdaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hale getirilmesini temin edeceğiz.

14- Kısa Çalışma Ödeneğini devreye alacak, bundan faydalanmak için gereken süreçleri kolaylaştırılacak ve hızlandırılacağız. Böylece faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verirken, işverenlerin de maliyetini azaltmış olacağız.

15- En düşük emekli maaşını 1.500 liraya yükseltiyoruz.

16- Emeklilerin bayram ikramiyesini Nisan ayı başında ödüyoruz. Yine emeklilerimizin maaş promosyon ödemelerinin de, şubelere gitmelerine gerek kalmaksızın, doğrudan hesaplarına yatırılmasını sağlıyoruz.

17- Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar liralık bir kaynak ayırıyoruz.

18- İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma süresini 4 aya çıkartıyoruz.

19- Tek başına yaşayan 80 yaş üstü yaşlılarımız için, sosyal hizmet ve evde sağlık hizmetlerinden oluşan periyodik takip programını devreye alıyoruz.

Alınan kararların milletimize ve ekonomimize hayırlı olmasını dilerim.
Basın toplantımıza iştirakiniz ve dikkatiniz için sizlere teşekkür ediyorum.

Hiçbir virüsün Türkiye’den, Türk Milletinin birliğinden, beraberliğinden, kardeşliğinden, aldığımız ve alacağımız tedbirlerden daha büyük olamayacağını tekrar ederek, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

- Reklam -

spot_img

Ulusal Haberler, Bolu'dan Güncel Haberler ve Daha Fazlası

spot_img

- Reklam -

sanalbasin.com üyesidir